top of page
YARDIM ALIN

Hayat, büyük-küçük hepimizi farklı problemlerle baş başa bırakıyor. İnsan yavrusu da dünyaya gelişinden itibaren günlük hayatında çoğu zaman yükünü taşıyabilmesi gereken fiziksel, bilişsel, duygusal ve öz bakım becerilerine yönelik zorluklarla karşılaşıyor. Ve ancak bu zorlukların hakkıyla üstesinden gelebilirse büyüyor ve gelişiyor. Fakat bazen, şöyle veya böyle çocukların üstesinden gelmedikleri problemler olabiliyor. Tıpkı biz yetişkinlerde de olduğu gibi. Ancak bizden farklı olarak çocuklar, yaşadıkları problemleri dile getirme konusunda bizim kadar şanslı değiller. Çünkü onların, olup biteni anlama, hissettikleri duygu değişimlerini fark etme ve sonrasında bunları ifade etme becerileri henüz gelişmedi. Hal böyle olunca çocuklar bir şeylerin yolunda gitmediğini bize alt ıslatmayla, kaka kaçırmayla, parmak emme ile, tırnak yeme ile, kekemelikle, içine kapanmayla, seçici konuşmazlıkla, nedensiz ağlamalarla, ani öfke patlamalarıyla, bizden ayrılmak istememekle veya somatik şikayetlerle anlatmaya çalışırlar. Genelde, pek çok ebeveyn olarak bu durumlarda terapi desteği almayı akıllarımızdan geçiriyoruz.

Elbette tam da bu tıkanma noktasında profesyonel bir yardımın ehemmiyeti büyük. Hatta zaruri bile denilebilir. Ancak sadece çocuğun hareketi için ihtiyacı olan küçük bir kuvvetse de, terapi bu kuvveti sağlayacak güç olabilir. Çocuğun kendini keşfi yolunda terapi, bazen ebeveyn için de destekleyici bir el, hatta olup biteni açıkça gördükleri bir ayna olabilir. Yani psikoterapi desteği, bir şeyler tıkanmadan, bozulmadan önce de alınabilir.

Peki, problemimizi biz ebeveyn olarak kendimiz halledemez miyiz? Elbette bu sorunun cevabı problemin türü ve çocuğa göre değişecektir. Zaten problemi çözmek için gerekli kaynakları olan ebeveyn çocuğu, hayatta pek çok zorlu durum ile baş edebilmesi için duygusal olarak destekliyor olacaktır. Fakat psikoterapinin ebeveynin çocuğa sağlayamadığı duygusal desteği sağlayabilecek, kazandıramadığı baş etme becerilerini, kazandırabilecek bir yardım süreci olduğunu düşündüğümüzde; bu sürecin, belki de zamanla birlikte pek çok şeyi de kaybetmeden, probleme kısa bir sürede çözüm sağladığını göreceksiniz.

Psikoterapi çocuklar için öncelikle anlaşıldıklarını hissetme sürecidir. Çünkü gerek oyun terapisinde olsun gerekse bireysel görüşmelerde, terapist, terapi odasında, çocuğun kendi dili ile onunla iletişime geçer. Böylece anlaşıldığını hisseden çocuk derdini ifade etme fırsatını da bulmuş olur. Sonrasındaysa bir müdahale ve tedavi şeklidir. Çünkü anlaşılmayan beden ve duygular, ifade edilemeyen düşünceler, yönlendirilmeyen davranışlar ve anlamlandırılamayan ilişkiler, çocuklarda hastalık haline sebep olur. Terapist, bu süreci aile ile birlikte çalışarak götürür. Neden psikoterapi? Elbette “sağlık olsun” diye.

“Yardım alınca her şey değişecek mi?” En çok merak edilen sorulardan biri de bu. Ancak soruyu belki de şu şekilde sormak daha uygun olur; “Psikoterapi ile çocuğumuzda ne değişebilir?” Psikoterapide değişim; çocuğun duygusunu, düşüncesini, davranışını, ilişkisel yaşantısını ve somatik deneyimini hedef alır. Ama daha da önemlisi ebeveynin davranışı da çocuklarla psikoterapinin odaklandığı noktadır. Psikoterapi elbette size yeni bir çocuk vermez sadece size ailenizle birlikte bir değişimi teklif eder.

Peki değişim nasıl olacak? Elbette hepsi bir anda ve hemen olmayacak şeylerden biri de değişimdir. Tahmin edilebileceği gibi psikoterapi; düzenli olarak devamlılık talep eden ve ebeveynin azami gayretini gerektiren bir süreçtir. Bir bakıma da ebeveynin, çocukla ve terapistle çıktığı bir yolculuktur. Bu yolculukta çocuğun da ebeveynin de refiki olan terapisti ile ilişkisi ise iyileşmenin en önemli parçasıdır. Çıkılan yol elbette ki kolay olmayacaktır. Fakat ihtiyacınız olan yardımı ihtiyaç duyduğunuz anda alabilmeniz için terapistiniz yanı başınızda hazır bekliyor olacaktır. Ebeveyn bu yolculukla alakalı ayrıntılı bilgiyi terapi öncesinde, terapist ile yaptığı ön görüşme esnasında edinir. Ebeveyn bu görüşme sonrasında çocuğa bu süreci nasıl açıklayacağını öğrenecektir. Çocuk ise bu ön görüşmeden sonraki ilk terapi seansında terapisti ile yolculuğun ayrıntılarını konuşacaktır. Aile ve terapistin birlikte çalışma konusunda zihinleri berraklaştığında süreç başlar. Sürecin ilk kısmını, terapistin çocuğu tanıması ve çocukla bir bağ kurması oluşturur. Daha sonrasında terapist aile ile de çalışmaya başlar. Fakat yolun bize neler getirebileceğini tahmin edemeyiz. Bazen gittiğimiz yolda süreci hızlandıracak kestirmeler olur, bazen ihtiyaçlar için yavaşlayıp mola verebiliriz. Bu nedenle yolculuğumuzun süresi kesin olarak ön görülemeyecektir. Değişim başladığında, iyileşme olduğunda, terapi hedeflerimize yaklaştığımızda sürecin bitiş sinyallerini alırız. Böylece terapi sonlandırma aşamasına girmiş olur.

Yardım almadan önce aklımıza takılabilecek bazı sorulara burada cevap vermeye çalıştım. Yine de daha ayrıntılı bilgi almak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz

Adres: 

 

Musalla Bağları Mahallesi, Gürsesler Sokak, Esmira Plaza Daire:4

Selçuklu/ KONYA

Randevu, ayrıntılı bilgi ve online danışma talebi için iletişim:

0551 959 80 39

bottom of page